ARKA ODA
Şu sıralar eğitimin içeriği ve elbette kurumları üzerine çok
konuşu(yoruz)luyor. Kurumsal değil de,
insan bilimi ve “Benlik” açısından bakarsanız camın ardında neler var? Biraz
kavramlardan söz edelim.
Eğitim: “Belli bir bilim dalında,
belli bir konuda bilgi ve beceri kazandırma, yetiştirme ve geliştirme işi”
“Yeni kuşakların toplum yaşamında
yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları edinmelerine,
kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme. Eş anlamlısı: Terbiye”
(Google)
“Semantik açıdan (Lâtince) educare fiilinden gelir; inşa etmek, ayağa kaldırmak, dikmek”
(Vikipedi)
Yıllarca belki de eğitimin anlamını –sözlük tanımları dışında- öğrenmeden ya da birileri size açıklama
gereği duymadan eğitim(ler) aldınız. Şimdi söyleyin bakalım; eğitimli misiniz? Cevap
şu olabilir: Hangi açıdan? Yani soru şu: Okulları ve mesleğini bir yana koy;
eğitimli misin? Yani hangi meslek dalında olduğunu değil de, ne öğrendiğini,
kim olduğunu anlat…
Hangi becerilere sahipsin, kendini
geliştirmek için neler yaptın? “Kişiliğin ve Kimliğin Gelişmesi” kavramı senin
için ne ifade ediyor?
Yapmak istediklerin engellenirse ne
hissediyorsun; boşuna mı kendini geliştirdin? Yapmak istemediklerin için
zorlandın mı, kızgın mısın? Bu nedenlerle boşluğa düşüp; umutsuzluğa kapıldın
mı? “Neden kendimi geliştirmek için uğraştım ve hatta neden yaşıyorum ki?
Dediğin oldu mu kendine?
Seni terbiye etmek için uğraşanlar
olduğunu fark edip, kimlik bunalımı yaşadın mı?
Dikkat ederseniz yukarıdaki soruların
ortak noktası “Kişilik”
“Bir
kimseye özgü belirgin özellik, manevi ve ruhsal niteliklerinin bütünü, şahsiyet”
(TDK)
“Yetenek
ve özellikleriyle toplumsal yaşamda etkili
olan insanı, kendine özgü ve benzersiz bir varlık olarak dile getiren kavram”
(Vikipedi)
Her
bireyin “Tek” olduğunu, benzersiz ve en önemlisi “Yetenek ve özellikleri ile
toplumsal yaşamda etkili…” olduğunu öne çıkarıyor tanımlar.
Kişiliğinizle,
özgün düşünceleriniz ve varlığınızla ne kadar görünebiliyorsanız, o kadar
bireysiniz demektir. Kendi olamayan, kendinin bilincine varamayan birey olamaz…
Birey:
“Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum
içinde belirlenen insanların her biri, fert” (TDK)
Her ne kadar
toplumsal rolü tanımlarken; “İnsan sosyal
bir varlıktır. Sosyal çevresi olmadan; yani diğer insanlar olmadan yaşayamaz.
Bitki, toprağı olmadan nasıl ayakta kalamazsa, insan da başka insanlara
gereksinim duyar. Sosyal besini, vitamini, minerali emer. Paylaşmak,
duygulardan ve çevresinden beslenmek ve yeniden paylaşmak durumundadır… Sosyal çevre özellikleri insana doğduğunda
belirlenmiş olarak sunulur. Birey geliştikçe bu halkaları nitel ve nicel olarak
geliştirir, beslenme alanı değişir ve gelişir” desek de, sosyal varlık
olabilmek, toplum içinde kendine yer açabilmek, ne kadar “Birey” olabildiğinize
bağlı.
Bunlar
eğitimin arka odasında gizli; aramaya kendinizden başlayın…
Bir daha
soralım; Yapmak
istediklerin engellenirse ne hissediyorsun; boşuna mı kendini geliştirdin?
Yapmak istemediklerin için zorlandın mı, kızgın mısın? Bu nedenlerle boşluğa
düşüp; umutsuzluğa kapıldın mı? “Neden kendimi geliştirmek için uğraştım ve
hatta neden yaşıyorum ki? Dediğin oldu mu kendine?
Yorumlar
Yorum Gönder