KONUŞUYORUM, ÖYLEYSE VAR MIYIM? Başka bir ülkede yaşıyor olmak, Türkçeyi konuşamamak sonucunu doğrulamaz; olsa olsa "evde Türkçe konuşmuyoruz, çünkü yaşadığımız ülkenin dili bizim için daha önemli" savunmasının çocuklara yansımasıdır. Haksız mı bu insanlar? İş bulmak zorunda, eğitim almak zorunda, doğru iletişim kurmak zorunda; yani kendini doğru ifade etmek zorunda... Evet haklı. Yani kimlik mi, aş mı? Sorusuna doğru cevabı bulmak zorunda. Ülkemize gelen yabancılar var, yani yerleşik olarak gelenler, yaşamının geri kalanını burada Türkiye'de geçirmek isteyenler. Hiçbiri dilinden vazgeçmiyor. Yaşamayı seçtiği yerde; örneğin Alanya'da sokaktaki çocuk bile onun dilini konuşabildiği için mi? Bizler dilini anlamamayı eziklik sayıp, utandığımız için mi? İş aş kaygısı taşımadığından mı? Bu soruların hepsine "evet" diyebilirsiniz. Çünkü ucundan kıyısından doğruluk payları vardır. Peki durum bizim için "entegre olma" kaygısı ise ne yapmalıyız? Konuştuğum bir Alman bana, "Türkler Almanca öğrenmemek için direniyor" demişti. Ben de ona, "Sayıları binlerle ifade edilen ve burada olmaya karar vermiş insanlardan söz ediyorsunuz; siz neden Türkçe öğrenmiyorsunuz? Demiştim. Onun yaklaşımı radikal, benimki de başkaldırıydı. Yani ikisi de günlerce tartışılabilecek yaklaşımlar. Şimdilerde hepsi gerçekleşiyor. Başa dönmezsek bu konu uzadıkça uzayacak. Dilimiz, yabancı sözcüklere beslenerek obezleşiyor. Yani zenginleşmiyor, yok oluyor. Yani Türkiye'de böyle. O zaman önce kendimizi toparlamaya kendi ülkemizden başlamamız lâzım. Türkçeyi lâyıkıyla öğrenmiş ve hatasız konuşanlara sonsuz saygım var; hele ki başka bir ülkede ise. Sadece fonetik ve diksiyon açısından eksikleri olabilir onların da; yani sürekli bir başka dilin etkisi altında olmaktan kaynaklanan "vurgu" farkları gibi. Çok kısa ve basit bir eğitimdir onun da ilâcı. Önce antibiyotik ve sonrasında da biraz vitamin almak gibi... Sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin katkısı ve tabi ki insanların istemesi ile... Türkçeye ve dili konuşmanın inceliklerine âşık olduğumdan mıdır, yoksa aynı zamanda eğitimini verdiğimden midir; bilmiyorum. Tek bildiğim, kendini doğru ifade edebilen insanlara olan hayranlığımdır. Sevgiyle

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar